MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Mustafa'nın Öğrenim Durumu

A) MAHALLE MEKTEBİ - ŞEMSİ EFENDİ OKULU

            Mustafa Kemal okul çağına gelince annesi ve babası arasında eğitimi hakkında görüş ayrılığı ortaya çıkar.Mustafa Kemal, 1952 yılında bir gazeteye verdiği röportajda ''Annem, ilahilerle okula başlamamı ve mahalle okuluna gitmemi, istiyordu. Gümrükte memur olan babam, o zaman yeni açılan Şemsi Efendi'nin okuluna gitmemi ve yeni yöntemlere göre okumamı arzu ediyordu. Nihayet babam işi ustaca çözdü. İlk önce bilinen törenle mahalle okuluna başladım. Böylece annemin gönlü yapılmış oldu.Birkaç gün sonra da mahalle okulundan çıktım, Şemsi Efendi'nin okuluna yazıldım.'' diyerek ailesinin eğitimine verdiği önemi vurgulamıştır.
            Mustafa Kemal, Şemsi Efendi Okulunda eğitim hayatına devam ederken babası Ali Rıza Bay vefat etti. (1893) Eşinin ölümüyle ekonomik sıkıntılar yaşamaya başlayan Zübeyde Hanım, üç çocuğuyla birlikte Selanik yakınlarındaki Lankaza'da bulunan Rapla Çiftliğinde subaşılık yapan kardeşi Hüseyin Efendi'nin yanına yerleşti. Çiftlik hayatı nedeniyle küçük Mustafa'nın öğrenimi ister istemez bir süre aksamıştı. Mustafa Kemal bu çiftlikte el becerilerini geliştiren oyunlar oynadı, çiftliğin günlük işlerinde dayısına yardımcı oldu. Ancak Zübeyde Hanım oğlunun öğreniminin yarım kalmasına çok üzülüyordu. Mutlaka iyi bir okula gitmesi gerektiğini düşünüyordu.

B) SELANİK ASKERİ RÜŞTİYESİ

  • Annesi, Mustafa Kemal'i Selanik'te teyzesinin yanına gönderdi.Mustafa Kemal, ilk olarak Selanik Mülkiye Mektebi'ne kaydoldu.Ancak kısa bir süre sonra okuldan ayrıldı.Çünkü Mustafa Kemal askeri bir okula gitmak istiyordu.
  • Mustafa Kemal komşuları Binbaşı Kadri Bey'in askeri ortaokula giden oğlu Ahmet'ten ve onun askeri üniformasından çok etkilenmiş ve sürekli olarak askeri okula gitme hayali kurmuştur.Bu hayalini gerçekleştirmek için 1894 yılının Temmuz ayında Selanik Askeri Rüştiyesi'nin sınavına girdi.Annesi Mustafa Kemal'in asker olmasını istemiyordu.Bu nedenle Mustafa Kemal gizlice girdiği bu sınavı kazanarak Selanik Askeri Rüştiyesine kaydını yaptırdı. Böylece Mustafa Kemal askerlik hayatına adımını attı.
  • Mustafa Kemal Selanik Askeri Rüştiyesinde çok başarılıbir öğrencilik hayatı geçirdi.Askerlik ve siyasi hayatındaki düzen ve disiplinin ilk temelleri bu okulda atılmış oldu.
  • Mustafa Kemal Selanik Askeri Rüştiyesindeki öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Yücekök'ü 22 Eylül 1924 yılında Samsun'da öğretmenlere yaptığı bir konuşma sırasında görünce '' Şimdi burada bir kişiye rastladım.O benim ortaokul birinci sınıfta öğretmenimdi.Bana ilk şeyleri öğretirken gelecek için ilk düşünceleri de vermişti.Efendiler, açıklamak istiyorum ki ilk eğitim ana-baba kucağından sonra okuldaki eğitimcinin dilinden, vicdanında, terbiyesinden alınır.''demiş ve Selanik Askeri Rüştiyesindeki öğretmenlerin, düşüncelerinin oluşmasındaki katkısını vurgulamıştır.

C)MANASTIR ASKERİ İDADİSİ

        Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesini başarıyla bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisinin sınavlarına girdi ve sınavda başarılı olarak okula kaydını yaptırdı.( 13 Mart !896 ) Böylece Mustaf Kemal ilk kez Selanik'ten ayrılmış oldu.
       Manastır, Osmanlı Devleti'nin Batı'ya açılan şehirlerinden biriydi. Manastır, çok kültürlü bir yapıya sahip olduğu gibi yenilik ve meşrutiyet yanlılarının da güçlü olduğu bir şehirdi. Ayrıca 3.Ordu buradaydı. Mustafa Kemal'in Manastır Askeri İdadisindeki bazı öğretmenleri de meşrutiyet fikirlerinden etkilenmiş ve İttihat ve Terakki Cemiyetine üye olan subaylardı. Mustafa Kemal bu sayede memleket meselelerini öğrenme imkanı buldu.
       Manastır Askeri İdadisi yatılı bir okuldu. Askeri İdadilerin kuruluş amacı harp okullarına öğrenci yetiştirmekti. Bu nedenle zor bir eğitim programları vardı. Mustafa Kemal, Rumuli'nin değişik yerlerinden seçkin öğrencilerle tanıştı.Özellikle matematik dersindeki başarıyla dikkat çekti.
       Mustafa Kemal 1898 yılında Manastır Askeri İdadisini başarıyla tamamladı.
         

Mustafa adının yanına ''Kemal'' geliyor
    Mustafa Selanik Askeri Rüştiyesinde en çok matematik dersine ilgi duydu.Matematik alanında sürekli olarak kendini gheliştiriyordu. Merakı, ilgisi, heycanı, araştırmacılığı, soruları ve çözüm üzerine düşünceleri Matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Bey'in Mustaf'ya hayran olmasınaneden oldu.Yüzbaşı Mustafa Bey ''Oğlum senin adın da Mustafa benim adımda Mustafa.Bu böyle olmayacak arada bir fark olmalı.Bundan sonra senin adın Mustafa Kemal olsun.'' dedi.
    Böylece kendisini çok seven bir öğretmeninin hatırasını adına ekleyen Mustafa, hayatının geri kalan kısmında hep Mustafa Kemal olarak tanındı.

Askeri okulda savaşa duyulan ilk heyecan
1897 yılında Yunanistan, topraklarını genişletmek için Osmanlı Devleti'ne saldırdı, Bunun üzerine Osmanlı Devleti Yunanistan'a savaş açtı. 1897 yılında yapılan bu savaşı ( Dömeke Savaşı ) Osmanlı Devleti kazandı. Bu savaş sırasında Mustafa Kemal Manaastır Askeri İdadisinde 2.Sınıf öğrencisiydi. Mustafa Kemal o günleri anlatırken ''Gençlik hayatımın en heycanlı günlerini yaşadım. Yaşımın küçük olmasına rağmen bu savaşa katılmayı çok istemiştim.'' diyerek vatan için mücadele duygusuna sahip olduğunu göstermiştir.

MANASTIR ASKERİ İDADİSİNDEKİ YENİ UFUKLAR

    Mustafa Kemal, Tarih öğretmeniTopçu Kolağası Mehmet tevfik Bilge sayesinde tarihe ve Türk tarihine ilgi duymaya başladı. Ayrıca Mehmet Tevfik Bey, Fransız İhtilali ile diğer ihtilal ve fikir hareketlerinden söz ederek Mustafa Kemal'in düşünce ufkunu genişletmişti. Atatürk, Mehmet tevfik Bey hakkında ''Kendisine minnet borcum var, bana yeni bir ufuk açtı.'' demiştir.
     
Mustafa Kemal, Arkadaşı Ömer Naci sayesinde edebiyata ilgi duymuştur.Ömer Naci sayesinde Namık Kemal'i tanır. Şiir ve kitaplarından çok etkilenir.Bu sayede hem edebi yönünü geliştirir hem de vatan ve millet sevgisi oluşmaya başlar.
      Yakın arkadaşı Fethi Okyar sayesinde Fransız İhtilali'nin öncüleri Voltaire ve Jean Jacques Russo gibi yazarları tanır. İhtilalin getirdiği milliyetçilik ve milli egemenlik ilkeleri onun için birer ilham kaynağıdır.
      Yurt içinde is Namık Kemal, Ziya Gökalp, Tevfik Fikret , Celal Nuri gibi bazı fikir ve sanat adamlarının eserlerini okumuştur.
      Mustafa Kemal, döneminde mevcut olan fiir akımlarından Batıcıların medeniyetçi ve Türkçülerin milliyetçi görüşlerinden etkilenmiştir.Ancak Mustafa Kemal, okuduğu yazar ve etkilendiği fikirleri aynen kabul etmemiştir.Bunları daima mantık süzgecinden geçirerek bir sonuca ulaşmayı ilke edinmişti.Bu nedenle kendisi ''Biz Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz.Onda iyi gördüklerimizi kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz.'' demştir. 

 İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ 

    Osmanlı Devleti'nin en buhranlı dönemi XIX.yüzyıldır.
    Bu yüzyılın sonlara doğru ( 1889 yılında ) bir grup tıp öğrencisi İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kurdu. Çok gizli bir faaliyet içinde çalışmalarını sürdüren İttihat ve Terakki Cemiyeti, II.Abdülhamit'e karşı amansız bir muhalefet anlayışı içindeydiler. Cemiyetin en büyük ülke içi ideali, öncelikle Meşrutiyet rejimini yeniden getirmek ve ülkeye ''hürriyet''i ( özgürlük ) egemen kılmaktı. Cemiyet üyelerinin hemen hemen  tamamı II.Abdülhamit'in açtığı okullarda yetişmiş, yetenekli ve başarılı gençlerdi. Yine büyük bir çoğunluğu askeri okul mezunuydu ve ülkeye hizmet etme heycanları en üst seviyedeydi. Bu heyecanlarının önündeki en büyük engel ise II.Abdülhamit iktidarıydı.
    XX.yüzyıl başlarında Rusya, Balkanlar üzerindeki Panslavist politikalarını sürdürmekte ve bölgei sürekli olarak Osmanlı'ya karşı kışkırtmaktaydı. Buna karşın bölgedeki Osmanlı egemenliğini sağlam tutmak isteyen II.Abdülhamit, Birçok başarılı, yetenekli ve genç Osmanlı subaylarını u bölgeye ( Makedonya, Manastır, Resne, Selanik ) göndermiştir. İşte bu genç subayların tamamına yakını İttihat ve Terakki CEmiyeti üyesiydiler ve tarihin akışını değiştirecek hareketleri de bu bölgeden başlamıştır.
   Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki Cemiyeti hareketinin en etkin olduğu bir zamanda İstanbul'a gelmiş ve Harp Okuluna kaydını yaptırmıştır.

D.) HARP OKULU - İSTANBUL GÜNLERİ

       Mustafa Kemal, 1899 yılında İstanbul'a gelerek Harp Okuluna kaydoldu.Harp Okulunda başarılı bir öğrencilik hayatı geçiren Mustafa Kemal, çok sevdiği askerlik mesleğinde hep daha ileri gitmek için çaba göstermiştir. Bu dönemde kurmay subay olmak onun en önemli amacıydı. Böylece Harp Akademisi'ne gidecekti.
       Mustafa Kemal'in İstanbul'daki Harp Okulu günlerinde siyasi düşünceleri gelişmeye başlamış, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin fikirlerinden etkilenmiş; hürriyet, vatan ve millet duyguları olgunlaşmıştır. Bu dönemde II.Abdülhamit tarafından yasaklanan Namık Kemal'in eserlerini gizli gizli okuması onda vatan için bir şeyler yapma duygusunu daha da artırmıştır.
     Bu nedenle Harp Okulunda arkadaşlarını örgütleyerek - yazılarının çoğunu kendisinin yazdığı - bir gazete bile kurmuştur.

PARLAYAN MUSTAFA KEMAL 
 
      Mustafa Kemal, daha 21 yaşında genç bir Harp Okulu öğrencisi olmasına rağmen konuşması, bilgi ve donanımı herkesi etkiliyordu. 1902' de, tanıştığı Osman Nizami Paşa, Berlin Büyükelçiliği yapmış ve Nafia (Bayındırlık) Bakanlığında bulunmuş ileri görüşlü bir devlet adamıydı. Osman Nizami Paşa, Mustafa Kemal' le memleket meselelerini konuştuktan sonra "Sende memleketin başına gelecek büyük adamların daha gençlik yıllarında gösterdikleri kabiliyetler ve zeka belirtileri var." diyerek Mustafa Kemal' in o yıllardaki yeteneğini görmüş ve takdir etmiştir. 

D.) HARP AKADEMİSİ - İSTANBUL 

  • Mustafa Kemal, 10 Ocak 1902' de Teğmen rütbesi ile Harp Akademisinde öğrenimine başladı.Harp Akademisindeki öğretmanleri yabancı dil bilen, iyi yetişmiş, tecrübeli subaylardı. Askerlik mesleği ile ilgili çok iyi bir eğitim alan Mustafa Kemal, diğer taraftan devletin içinde bulunduğu durumla  ilgili konularda arkadaşlarını uyarma gayreti içindeydi.
  • Kendini yetiştirmek için kitaplar okuyor, boş zamanlarını değerlendiriyordu. Atatürk Fransızcasını ilerletmek için Fransız bir bayandan da ders aldı. Bu dönemde Paris' teki Jön Türk gazeteleri ile Fransızca gazetelerini getirtiyor ve arkadaşlarını etkilemeye çalışıyordu. Siyasal düşüncelerinin Harbiye Okulunda olgunlaşmaya başladığını söyleyen Atatürk, bir yandan öğreniminde başarılı olmak için sürekli çalışıyor bir yandan da ülkenin kaderine kafa yoruyordu.
  • Mustafa Kemal, 11 Ocak 1905'te Harp Akademisini Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.
  • Atatürk, Harp Akademisi yıllarını yabancı dilini geliştirerek, Namık Kemal'in düşüncelerini izleyip, bunları okul içinde yayarak geçirdi.Askeri eğitimi boyunca yanbancı dil, şiir, dans, hitabet gibi o dönemin askeri öğrencisi için pek de alışık olunmayan konularla ilgilendi.
  •  Akademiden başarıyla mezun olan sellikle Makedonya'ya gönderilirdi. Mezuniyetten sonra atama beklediği günlerde Mustafa Kemal, sisyasi faaliyetlerine de devam ediyordu. İstanbul'da kiraladıkları bir dairede arkadaşları ile toplanıp memleket meselelerini görüşüyor, onlarla fiir alışverişinde bulunuyordu.
  • Yaptıkları görüşmelerde Mustafa Kemal meşruti idarenin tekrar kurulmasını, genç subaylın bu amacı gerçekleştirmek için en uygun yerin Abdülhamit yönetimine karşı muhalefetin merkezi olan Makedonya olduğunu düşünüyordu.
     
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol